11 Ekim 2019 tarihli ve 30915 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tebliğine göre 11/10/2019 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık %17,25; avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık %18,25 olarak tespit edilmiştir.
Buna göre, geçici ve yıllık gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde 11/10/2019 tarihinden itibaren alacak ve borç senetleri reeskontunun hesaplanmasında faiz oranı olarak yıllık %18,25 oranının alınması gerekmektedir (238 Sayılı VUK Genel Tebliğine göre, reeskont işlemleri sırasında iç iskonto yöntemi uygulanmalıdır).
A * 360 | |
F= | A – —————– |
360 + (m * t) |
F= Reeskont tutarı
A= Senedin nominal değeri
m= İç iskonto faiz oranı
t = Vade (Değerleme günü itibariyle kalan gün sayısı)
Bilindiği gibi, Vergi Usul Kanununa göre alacak veya borçlar esas itibariyle mukayyet değerle değerlenmektedir. Ancak vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçların değerlemesinde, banka, banker ve sigorta şirketleri dışındaki mükellefler, isterlerse reeskont uygulayarak alacak ve borçlarını değerleme günündeki iskonto edilmiş değerlerine göre değerleyebilmektedirler.
Vergi Usul Kanunu’nun 285 inci maddesine göre; vadesi gelmemiş alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler vadesi gelmemiş borç senetlerini de aynı işleme tabi tutmaya mecburdurlar.
Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri alacak ve borçlarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi ve muamelelerinde uyguladıkları faiz haddiyle değerleme gününün kıymetine irca etmek zorundadırlar.
Senede bağlı alacakların ve borçların değerleme günündeki kıymetlerine irca edilmesi sırasında senet üzerinde faiz nispetinin belli edilmediği hallerde T.C. Merkez Bankasının resmi iskonto hadlerinin uygulanması yasal bir zorunluluktur. Ayrıca hatırlanacağı üzere Gelir İdaresi Başkanlığınca hazırlanan 30.4.2013 tarih ve 64 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde; gerçek mahiyeti itibariyle çeklerin vergi uygulamaları bakımından vadeli olma hususiyeti kazandığı ve bu itibarla ileri düzenleme tarihli çeklerin değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar için uygulanması öngörülen reeskont uygulamasından yararlanmasının mümkün bulunduğu açıklanmıştır.